{ "title": "Yarım Baş Ağrısı", "image": "https://www.basagrisi.gen.tr/images/yarim-bas-agrisi.gif", "date": "20.01.2024 02:02:23", "author": "Giryar", "article": [ { "article": "
Yarım baş ağrısı, migren adı verilen başın yarısını etkileyen, zonklama tarzında çeşitli şiddetlerde yaşanan baş ağrısı türüdür. Bu henüz neden kaynaklandığı belirlenmemiş, kompleks bir hastalıktır. Ağrı damarların genişlemesi nedeniyle sinirlerin üzerine yaptığı baskıdan kaynaklanmaktadır. Bu türdeki ağrının özelliği hastaları geceleri uyandırmamasıdır. Hastalar baş ağrısı çektiğinde uyuyabilir, geceleri rahatsız olmaz, ancak sabahları kalkınca baş ağrısı devam eder. Ayrıca baş ağrısının yayılma göstermemesi de bir özelliktir. Çoğunlukla göz çevresinde başlayan ağrı tek taraflı devam eder. Bu hastalar kendilerini toplumdan uzaklaştırmak ister, ağrıyı uyaracak etkenlerden sürekli olarak kaçarlar.

Yarım baş ağrısını uyaran etkenler nelerdir?

Bu etkenler hastaların rahatsız olabileceği gürültü, ışık, değişik kokular olabilir. Hastalar bunlardan kaçmak için sakin yerler arar, uyuyarak ağrının etkisinin gitmesini beklerler. Burada ağrıdan birkaçış söz konusudur. Bir anlamda kendilerini toplum karşısında izole etmeyi tercih ederler. Hastalar için yorgunluk, stres ve uykusuzluk baş ağrısını tetikleyen faktörlerdir. Oksijen azlığı olması nedeniyle damarlarda genişleme etkisi olabilir. Bu etki kirli ortamda bulunanlarda, kirli havada çalışan kişilerde daha fazladır. Kadınların anatomisi gereği yarım baş ağrısı sorununun kadınlarda daha fazla görülmesine neden olur.

Yarım baş ağrısı tedavisinde ilaçların etkinliği

Hastaların her baş ağrısı çektiklerinde analjezik ilaçlara yani ağrı kesici ilaçlara baş vurması nedeniyle, daha uzun aralıklarla gelen baş ağrıları her gün etkili olmaya başlayabilir. Bu durumda sorun günlük, süreğen baş ağrısına dönüşmektedir. Bilinçsizce kullanılan ağrı kesici ilaçlar, yarım baş ağrısını tedavi etmediği gibi, gidişatını da değiştirmektedir. Bu durum transformer migren olarak tanımlanır. Şekil değiştiren baş ağrıları için yapılması gereken ilk şey, kullanılan ağrı kesicilerin bırakılmasıdır. İlaçların bu şekilde gelişigüzel kullanılması yerine, bu sorun için geliştirilmiş özel ilaçların alınması gerekir. Ayrıca baş ağrılarını tetikleyen etkenlerin uzaklaştırılması için önlemler alınmalıdır. Hastaların rahat, stresten uzak, gevşemiş bir konuma getirilmesi sağlanmalıdır.

Yarım baş ağrısında alternatif tedavilerin etkinliği

Bu tedavi sırasında akupunktur gibi alternatif tedavi yollarına başvurulabilir. Bunun faydasını gören hastalar bulunmaktadır. Ayrıca son yıllarda uygulanan ozon tedavisi de yarım baş ağrısının giderilmesinde olumlu sonuçlar vermiştir. Bu tedavileri almak isteyen hastalar genellikle ağrı kesicilerden fayda görmemiş, baş ağrıları dinmemiş olan kişilerdir. Ozon tedavisi ağrıların kalıcı olarak ortadan kaldırılmasında etkili olmaktadır. Ozon aktif oksijen olduğundan, toplardamarların büzüşmesine neden olmaktadır. Cilt oksijeni daha iyi hissettiğinden, ağrı nöbetleri sırasında oksijeni koklamak bile etkili olmaktadır. Bunun kandan verilmesi halinde, yarım baş ağrısını engelleyen bir tedavi olarak görülebilir. Yapılan araştırmalar ozon tedavisinin %40 oranında yarım baş ağrılarının ortadan kalkmasını sağladığını belirlemiştir. Bu tedavinin haftada 2 defa, toplamda 10 seans uygulanması yeterli gelmektedir. Diğer alternatif tedavi yöntemi olarak botoks uygulamaları gösterilebilir. Stres sırasında kişinin ilk olarak yüz kasları gerilmektedir. Bu gerilim baş bölgesinde olan kasları etkileyerek, baş ağrısının ortaya çıkışını hızlandırmaktadır. Estetik amaçlı yapılan botoks uygulamalarında, yarım baş ağrısı çeken kişilerin nöbetlerinin azaldığı ve ağrıların hafif etkide olduğu belirlenmiştir. Radyofrekans yönteminde ise sinirlerin devre dışı bırakılmasıyla ağrıları önleyici etkiler oluşturulmaktadır.

Yarım baş ağrısında cerrahi girişim yapılır mı?

Radyofrekans, botoks gibi alternatif tedavi yollarının uygulanmasıyla birlikte yapılan cerrahi girişimler yapılmamaya başlanmıştır. Yani tetikleyici etkenlere karşı kas gevşetme, sinirleri serbest bırakma girişimleri yapılmamaktadır. Hastalara botoks yapılarak, kasların kasılması engellenmektedir. Bu sayede tetikleyici olmalarının önüne geçilmektedir. İlaç tedavisine destek olacak, botoks, ozon, radyofrekans gibi girişimlerle hastaların iyilik hali uzatılmakta ve yaşam kalitesi yükseltilmektedir.
" } ] }